1 Ocak 2019 Salı

Başlıklar - Yazı listesi

Yazı listesi

FutbolvePara yayın hayatına başlıyor

BJKAS kadro maliyeti (Sezonbaşı)
FENER kadro maliyeti (Sezonbaşı)
GSRAY kadro maliyeti (Sezonbaşı)
TSPOR kadro maliyeti (Sezonbaşı)

4 Büyüklerin kadro maliyetleri (sezonbaşı tahminlerine göre)
4 Büyüklerin bonservis ve imza parası giderleri(Sezonbaşı)

BJKAS finansal durumu - Kasım 2013
FENER finansal durumu - Kasım 2013
GSRAY finansal durumu - Kasım 2013
TSPOR finansal durumu - Kasım 2013

Fenerium gelirleri kime ait ve piyasa değeri ne kadar?
Galatasaray'ın Trabzonspor'a Burak ve Engin transferlerinden borcu var mı?
Trabzonspor Onur Kıvrak'a ne kadar ücret ödeyecek? Kap bildirimi eksik mi yayınlandı?
Trabzonspor oyuncularına sigorta yaptırmıyor mu?
Şampiyonlar Ligi gelirleri (Ocak 2014 itibariyle)
BJKAS yeni bir bedelli sermaye artışına mı gidiyor? Kulüp nasıl bu kadar kaynak sağlayabiliyor?
Galatasaray Sportif A.Ş.'ye (GSRAY) vergi cezası mı geliyor?

BJKAS kadro maliyeti ve bonservis giderleri (2013-2014 sezonu)
FENER kadro maliyeti ve bonservis giderleri (2013-2014 sezonu)
GSRAY kadro maliyeti ve bonservis giderleri (2013-2014 sezonu)
TSPOR kadro maliyeti ve bonservis giderleri (2013-2014 sezonu)

4 Büyüklerin kadro maliyetleri (2013-2014 sezonu)

SPK GSRAYın bedelli sermaye artırımı ile ilgili kararını verdi. Karar ne anlama geliyor?
Fenerbahçe Futbol A.Ş. 200 milyon TL tahvil ihracı için gereken izini aldı
4 Büyüklerin sponsorluk anlaşmaları


4 Büyüklerin borsayla tanışması


UEFA finansal fair play kuralı (FFP)
SPK'nın 'İlişkili taraflardan olan alacakların tahsil edilmemesi' nedeniyle verdiği cezalar
Galatasaray Adası'nın kira geliri ne kadar olmalı?
GSRAY Ocak-Aralık 2013 dönemi finansal raporlarında dikkati çekenler
Şampiyonlar Ligi gelirleri (2013-2014 sezonu)
Burak Yılmaz, Selçuk İnan ve Fernando Muslera ile yapılan yeni sözleşmelerin Galatasaray'a maliyeti
Sportif şirketlerin devlete ne kadar vergi ve SGK prim borcu var?
FENER belirli bir maliyetin altında kalan transferleri artık KAPa bildirmeyecek
FENER artık bağış ve yardım yapabilecek,..... ama neden?
GSRAY Nike ile uzun süreli bir sponsorluk anlaşması imzaladı - Tacirler ile olan sponsorluk anlaşması iptal edildi

Son raporlara göre BJKAS'nin finansal durumu (Şubat 2014 9 aylık bilanço)
Son raporlara göre FENER'in finansal durumu ve Fenerium devri (Şubat 2014)

2013-2014 sezonu sonunda FENER'in finansal durumu, son 12 ayın finansal performansı
2013-2014 sezonu sonunda GSRAY'ın finansal durumu, son 12 ayın finansal performansı - 1
2013-2014 sezonu sonunda GSRAY'ın finansal durumu, son 12 ayın finansal performansı - 2
2014-2015 sezonunda 4 Büyüklerin ilk 11 maliyetleri
2014-2015 sezonunda FENER ve GSRAY kadrolarının maliyet karşılaştırması
2014-2015 sezonunda BJKAS ve TSPOR kadrolarının maliyet karşılaştırması
2014-2015 sezonunda 4 Büyüklerin kadro maliyetleri (toplam maliyet)

Ünal Aysal Galatasaray üzerinden para kazandı mı?
4 Büyüklerin bu sezon 'boşa' harcadıkları para
Fenerbahçe'nin elenmesi Galatasaray'a ne kadar kazandırdı? (market pool)

Galatasaray (2015-2016) 6 aylık finansal raporlar
Galatasaray'da borç 2012-2016 arası ne kadar arttı?
Sportif şirketlerde sermaye kaybı ve borca batık olma durumu

21 Nisan 2016 Perşembe

Sportif şirketlerde sermaye kaybı ve borca batık olma durumu

Bilindiği gibi sportif şirketlerin hepsinde özsermaye ekside. Her ne kadar sermaye artırımları ile bunun önüne geçilmeye çalışılsa da başarılamamış. Şirketler her yıl onlarca milyon TL zarar yapmaya devam ettiği sürece de bu sermaye kaybını önlemek imkansız.


Bilançolarda eksi özsermaye iflasa, başka bir değişle 'borca batık'lığa işarettir. Sportif şirketler eksi özsermayelerine rağmen esasında 'borca batık' olmadıklarını göstermek için her rapor döneminde (3 ayda bir) TTK 376.madde hükümlerine göre yeni bir bilanço hazırlıyorlar ve kendilerine göre 'gerçek' özsermayelerini gösteriyorlar.


Yeni hazırlanan bilançoda 'normal' bilançoda yer almayan 'gerçek değer'ler tespit ediliyor ve varlıklar o anki değerleriyle yer alıyor. Oluşan fonda en büyük kalemlerden biri 'maddi olmayan duran varlıklar' yani profesyonel futbolcuların değeri. 'Normal' bilançoda futbolcular büyük oranda bonservis değerleriyle yer alır. Bir örnekle anlatmaya çalışalım;

Bir oyuncu 6 milyon TL bonservis ile transfer edilirse 'maddi olmayan duran varlıklar' yaklaşık 6 milyon TL artar. Anlaşma 3 yıllık ise her geçen yıl 2 milyon TL 'amortisman giderleri' oluşur ve 'maddi olmayan duran varlıklar' 2 milyon TL azalır. Yani bir yıl sonra bu oyuncu bilançoda 4 milyon TL ile yer alır, Ondan sonraki yıl da 2 milyon TL ile. Peki futbolcu bonsevissiz transfer edilir, altyapıdan gelir veya sözleşmesi bitiş süresinden sonra uzatılırsa? Futbolcuya bonservis ödenmediği için sadece cüzi bir rakamla bilançoda yer alır. Mesela Arda Turan'ın bilanço değeri Atletico Madrid transferi öncesi 1 milyon TLden az olurken, bir kaç sezon sonra Bruma 14 milyon euro civarında bir değerle kaydediliyordu. Selçuk İnan da bonservissiz geldiği için (o dönemki) değerinin altında bir değerle kaydedilmiş olmalı.

Bu gizli değerler bağımsız bir değerleme şirketine inceletilerek 'gerçek değerleri' ile TTK 376. madde kapsamında hazırlanan bilançoya ekleniyor. Bu bilançoya eklenen fondaki diğer büyük kalem ise beklenen lisans ve sponsorluk bedelleri. Yani şirketlerin ellerindeki haklar, marka değerleri. Sahip oldukları hak ve marka değerleri ile gelecekte elde edecekleri gelirleri bugüne indirgeyip yeni hazırladıkları bilançoya ekliyorlar. Bu konuda borsada işlem gören 4 sportif şirket değişik yöntemler ve varsayımlar kullanıyor. Fenerbahçe Futbol AŞ bu hakların satış bedelini hesaplarken, Galatasaray Sportif AŞ ve Beşiktaş Futbol AŞ ise gelecekte elde edecekleri nakit akışına bakıp bu gelirlerin bugünkü değerini belirliyorlar. Bence bu lisans haklarının illa bu kapsamda değerlendirilmesi gerekiyorsa Fenerbahçe Futbol AŞ'nin yöntemi daha doğru.

Yukarıdaki tablolarda şirketlerin özsermayelerin en son hali ve hesapladıkları fonların değeri görünüyor. Eğer sportif şirketler gelecek dönemde son 2 yılın ortalama zararını yapmaya devam ederlerse, hesapladıkları değer artışı fonuna rağmen yakında iflas ederler. Yukarıdaki rakamlara göre;
Beşiktaş Futbol AŞ (BJKAS) ve Trabzonspor Sportif AŞ (TSPOR) 2 sezon, Fenerbahçe Futbol AŞ (FENER) 7, Galatasaray Sportif AŞ (GSRAY) ise 12 sezon sonra iflas edecekler. GSRAY ve FENER arasındaki farkta değerleme yöntemlerin farklılığı da rol oynuyor, bu yüzden 'GSRAY FENER'e göre çok daha iyi durumda' yorumunu yapmadan önce 2 defa düşünmek lazım,

Tabii kulüpler yaklaşan iflası engellemek için önlemler alacaklardır. TSPOR ve BJKAS örneklerinde yakında yeni bir sermaye artırım kararı beklenebilir. Yeni stadları da devreye göreceği için gelir gider dengesini sağlayacakları da ümit edilebilir. Kağıt üstünde biri diğerinden daha iyi konumda gözükse de her 4 kulüp (ve şirket) acilen gelir gider dengesini sağlamalı. Yoksa şu an için teorik olan 'iflas senaryoları' sanılandan çok daha erken gerçek olabilir.

Son olarak şirketlerin yeni bilançolarını hazırlarken profesyonel futbolcu kadrolarına ne kadar değer biçtiklerine bakalım;


Bu değerlerin ne kadar gerçekçi ne kadar hayali olduğu yorumunu size bırakıyorum.

11 Mart 2016 Cuma

Galatasaray'da borç 2012-2016 arası ne kadar arttı?

Bu yazımızda 31 Mayıs 2012 ile 30 Kasım 2016 tarihleri arasında GSRAY'ın (Galatasaray Sportif A.Ş.) banka kredilerinin ne kadar arttığına bakacağız. Ayrıca kurlardaki değişimi, kredilerin özelliklerini ve verilen garantilerin nasıl geliştiğini göstermeye çalışacağız. Unutulmamalıdır ki bu, sadece Sportif AŞ verileri. Kulüp verilerine ulaşamadığımız için (gizli tutuluyor) sadece şirket rakamlarına bakacağız.

 

31 Mayıs 2012 itibariyle GSRAY'ın bankalara olan borcu 172 milyon TL (75,5 milyon EUR). 2 yıl içinde bu borç önce 227 milyon TL (93 milyon EUR) sonra 347 milyon TL (122 milyon EUR) olarak TL bazında ikiye katlanmış.

2014-2015 sezonunda banka kredileri tam 164 milyon TL artarak 511 milyon TL (175 milyon EUR) olmuş.30 Kasım 2015 itibariyle borç 6 ayda yaklaşık 75 milyon TL artarak 585 milyon TLye ulaşmış (189 milyon EUR).

2014 yılında kredilerin bir bölümü TLye çevrildi. Bu geç kalınmış olsa da doğru bir karardı. Benim şahsi düşünceme göre kur riskini asgari seviyeye indirmek için futbolcu sözleşmelerini ve banka kredilerini TL bazında yapmak lazım. Futbolcu sözleşmeleri her sezon başı güncellenecek bir sabit kur ile takip edilebilir. Bu kulüplere güvenilir bir mali plan ve strateji geliştirme şansı tanır. Bir ara bu strateji izlenilmiş olsa da GSRAY bu düşünceden uzaklaşmış gibi görünüyor. Kredilerin para birimine göre dağılımı bu yönde;



2014 yılında banka kredilerinin yaklaşık 3'te 2'si TLye çevrilmiş. Önceki yıllarda krediler genellikle (80%) ABD Doları olarak alınmış. 2014 sonrası yeni krediler Euro bazında alındığı için TLye çevrilen kredilerin oranı düşüyor. Kur riskinden şikayet eden yönetimlerin yeni kredileri yine Euro veya Dolar üzerinden almaları ilginç. GSRAY'ın geçmiş yıllarda nasıl yara aldığını geçmiş yıllardaki kur değişimine bakarsak daha net anlarız.




Yeni alınan kredilerin türüne bakarsak geçmişte yapılan hatalardan ders alınmışa benzemiyor. Krediler kadar bu krediler için verilen garantiler de önemli:



31 Mayıs 2012 itibariyle GSRAY ve Galatasaray Spor Kulübü (Kulüp) toplam 432,5 milyon TL değerinde temlik, ipotek, rehin ve kefalet (TRİ) vermiş. Ayrıca şirketin 10,44% oranındaki payı bankalara rehin bırakılmış. Mayıs 2013'de 606 milyon TL TRİ ve şirketin 21,20% hissesi rehin verilmiş. 31 Mayıs 2015'de toplam 1,2 milyar TL ve şirketin 3'te biri garanti olarak bankalara bırakılmış. 30 Kasım 2015 itibariyle TRİ toplamı yaklaşık 1,5 milyar TL!  Ki bu rakama hisse rehini dahil değil. Kredilerin vadesine göre oynamalar olsa da genelde GSRAY'ın kredi alabilmek için kredi değerinin 2,8 katını garanti olarak vermek zorunda kaldığını görüyoruz.



Yukarıda futbolcu transferlerinden doğan borçlar (yani bonservis, komisyon, menajer ücretleri) aşağıda ise futbolcu ve teknik heyete bulunan borçlar yer alıyor. Gelecek yılların sözleşme yükümlülükleri bu borca dahil değil. Bu rakam futbolcu ve teknik heyetin hak ettiği halde (imza parası, o sezonun garanti ücreti, hakedilen prim vs.) halen ödenmemiş ücretleri. 'Diğer ticari borçlar' transfer ve futbolcular ile pek alakalı değil, ama resmin tamamını görmek için önemli. Mesela 2013-2014 sezonunda 'ticari borçlar' büyük oranda azalmasına rağmen futbolculara borçlar hemen hemen aynı oranda artmış. Toplamda bir aşırı bir borç artışı veya borç azalması yok, 30 Kasım 2015 itibariyle GSRAYın futbolcu transferlerinden 65 milyon TL borcu var. Futbolculara ise toplam borç 78 milyon TL.



Benim yıllardır anlamakta zorlandığım 'üst düzey yöneticilere sağlanan faydalar'a bakalım. Burada muhtemelen bu kişilere ödenen ücret de dahildir. Ama personel giderleri ile de karıştırmamak gerekir. Burada sadece 'üst düzey yöneticilerden' bahsediliyor. Yani adına profesyonelleşme denilen ama 100 yıldır aynı kişinin çalıştığı veya lisedeki sıra arkadaşının işe getirildiği mevkiler. 2012'de 1 milyon TL, 2013'de 2,2 milyon TL, Mayıs 2014de 4 milyon TL harcanılmış.Mayıs 2015'de bu rakam tekrar 3 milyon TLye düşmüş. Kasım 2015'e kadarki 6 aylık dönemde ise şimdiye kadar harcanan para 900 bin TL.

Çalışanların sayısı da yıllar boyunca sabit kalmış görünüyor. Yarsuvat yönetimi çalışanların sayısında karmaşa yaşasa da, son rakamların doğru olduğunu kabul edelim (tabloda bu karmaşa yüzünden 2014 için iki ayrı rakam yazıyor)  ->  Konuyla ilgili tweet

 

Banka borçlarına, kur riskine, verilen garantilere, futbolcularla ilgili olan borçlara ve 'üst düzey yöneticilerin' harcamalarına baktık. Son olarak geleceğin gelirleri ne oranda harcanılmış ona bakalım;



Geleceğın gelirlerinin bir nevi avans olarak alıp bugün harcanılmasının kredi almaktan farkı yok, Gelir eksikliğini kapatmak için (daha fazla) kredi çekilecek. 2012 yılında toplam 55,5 milyon TL 'avans' zamanı gelmeden harcanılmışken, bu rakam 31 Mayıs 2014'de 147 milyon TLye çıkmış. 30 Kasım 2015 itibariyle geleceğe ait 155 milyon TL harcanılmış durumda.

Sadece bu yazıda bulunan borç kalemlerinin (banka kredileri, futbolcu transferlerinden kaynaklanan borçlar, ticari borçlar ve şimdiden harcanılmış avansların) toplamı 30 Kasım 2015 itibariyle 900 milyon TL civarında,

7 Mart 2016 Pazartesi

GSRAY 6 aylık finansal raporlarında dikkat çekenler

Uzun zamandır blog'a yeni yazı ekleyemedim. Kulüpler SPK'dan aldıkları güvenle gitgide verileri gizli tutmaya, saklamaya başladılar. FENER'den sonra BJKAS de transfer ve futbolcu ücretlerini açıklamamaya karar verdi. SPK halen sessiz. Aynı şekilde artık ara raporlarda (3,6 ve 9 aylık) bir çok detay bilgi verilmiyor. Bu konuda da GSRAY diğerlerine göre daha şeffaf.

Özet durum


Yukarıda görüleceği gibi durum GSRAYda pek iç açıcı değil. Bu sezonun ilk 6 ayında 52,2 milyon TL zarar edilmiş, geçen sezon dönem zararı 72 milyon TLdeydi. Şirket özsermayesi de 30 Kasım itibariyle 155,5 milyon TL ekside (Kasım 2014: -87,5 milyon TL).

Kur zararı

Dönem zararının neredeyse 30 milyon TLsi kur farkı zararı. GSRAY son 4 yıldaki kur farkı zararıyla basketbol şubesini kolaylıkla finanse edebilirdi. Her biri holding sahibi olan yöneticilerin Türkiye gibi kur dalgalanmalarına alışkın bir ülkede kur riskine karşı önlem almayı düşünememiş olmaları bir hayli ilginç. Ünal Aysal döneminde krediler doğru bir kararla TLye çevirilmiş olsa da ondan sonraki yönetimler avro ve dolar bazında kredi almaya devam ediyorlar.



Gelirler & Giderler

Gelirler bölümünde 80 milyon TLlik bir artış var. Şampiyonlar Ligi gelirleri geçen yılın aynı dönemine göre 45 milyon TL, yayın hakkı gelirleri 20 milyon, Sponsorluk isim hakkı ve reklam gelirleri ise 8,5 milyon TL artmış. Buna karşın giderler de geçen sezona göre 40 milyon TL yükselmiş. Satışların maliyeti, ki burada sporcuların ve teknik heyetin ücretleri de dahil, 40 milyon TL artmış durumda. Bu gelir ve gider artışlarında kur artışının da etkisi olsa da bu sezon Şampiyonlar Ligi ve yayın gelirlerine zam yapılmış olmalı. Gelecek sezon Şampiyonlar Ligi'nde olamamak GSRAY için büyük kayıp. 'Giderleri azaltma' hedefiyle gelen Yarsuvat ve Özbek yönetimlerinin bunu başaramadıkları gibi giderlerin artmasına da engel olamadıkları görünüyor.



Futbolculara borç & maliyet

Gelecek yıllar için ( bu sezonunki 30 Kasım itibariyle) mevcut kadronun (sabit ücret) maliyeti:



Aşağıdaki alıntı futbolculara (ve muhtemelen menajerlere) sözleşme şartlarına göre hak ettikleri ama daha ödenmeyen borçları ve bonservis ücretlerinden kalan borçları gösteriyor.





Borç senetleri de oyuncu transferleri ile ilgili borçlar. Yani geçmiş transferlerden yaklaşık 66 milyon TL (2014: 75 milyon TL) borç bekliyor. Oyuncu ve teknik heyete ise borç 78 milyon TL. 2014'e göre oyunculara ve transferlerden kaynaklı borçlar neredeyse 20 milyon TL azalmış ama halen çok fazla.

Tek düzelme futbolculara karşı olan boçlarda değil. Üst düzey yöneticilerin maliyetinde de ciddi oranda azalma var.



Kasım 2013'de 1,8 milyon TL, Kasım 2014'de 2,2 milyon TLye çıkan bu gider kalemi Kasım 2015'de 900 bin TLde kalmış.

Krediler & Teminatlar



Kasım 2014'de banka kredilerinin toplamı 433 milyon TLydi (150 milyon TLsi döviz bazında). Kasım 2015'de 585 milyon TLye ulaşmış durumda, bunların  290 milyon TLsi döviz bazında. Yeni yönetim Aktifbank'tan 36 milyon Avro çekip, kredilerin TLye çevrilerek kur riskini azaltma çabalarını yok etmiş. Futbolcularla hala euro bazında sözleşmeler imzalansa da kredilerin TLye çevrilip, oyunculara TL olarak ödeme yapılması doğru bir adımdı. Bankaların faizsiz para temin edebildiği bir ortamda ödenen faiz oranları da dikkat çekici.


Şirketin kendi adına verdiği teminat, rehin ve temlik toplam tutarı 633 milyon TL (Kasım 2014: 443 milyon TL / Mayıs 2014: 266 milyon TL). Kulüp ise şirkete

 - ipotek olarak 622 milyon TL (Kasım 2014: 605 milyon TL / Mayıs 2014: 595 milyon TL)
-  hisse rehini olarak 144 milyon TL / Sportif AŞnin % 35'i (Kasım 2014: 32.5% Mayıs 2014: 20%)
-  kefalet olarak ise 219 milyon TL (Kasım 2014: 13,7 milyon TL / Mayıs 2014: yok)

toplamda 985 milyon TL devretmiş durumda. Kredilere karşı bankalara toplam 1,6 milyar TL teminat, rehin ve ipotek verilmiş. İşin ilginci D.Özbek bile 30,4 milyon avroluk kefalet vermek zorunda kalmış (bu 'kefalet imzası' kulüp için hesapladığımız 985 milyon TLnin içinde).

Geleceğe ait gelirler

Banka kredilerin son 1 yılda yaklaşık 150 milyon TL arttığını tespit ettik. Bu bağlamda geleceğe ait gelirlere de bakmak lazım, çünkü yönetimler geleceğe ait gelirleri avans olarak alıp kredi yerine kullanabilirler:



Her ne kadar Kasım 2014'e göre bir iyileşme görünse de Mayıs 2015'le karşılaştırdığımızda 58 milyon TL avans harcanıldığı görünüyor.

Vergi konusu



Zamanından önce harcanan gelirler kadar GSRAY'ı vergi tehlikesi de bekliyor. Bu olası vergi borçları daha finansal raporlara yansımadı çünkü halen kesinleşmiş değil. Kulüp bu tutanakların çoğunun konusuz(yanlış) ve haksız olduğu fikrinde. Aradan belirli bir süre geçmesi ve örnekler bulunmasına rağmen uzlaşma başvurularının hala bitirilememiş olması da bir hayli ilginç. Şimdiye kadar yapılan tarhiyatlara göre GSRAY'a 105 milyon TL vergi borcu ve 127 milyon TL vergi cezası çıkarılmış. Dediğim gibi bu rakamlar daha kesin değil; en yüksek bedellerden ve bir çok konunun vergiye tabi olup olmadığı belirlenmeden Maliye açısından 'en iyi senaryo' varsayımına göre hazırlanan tutanaklar. Geçmiş yılların istatistiğine göre, ki bu konuların bir çoğu tartışmalı konular bile değildi, uzlaşma sonrası vergi cezalarının tamamen, vergi aslının ise %60 ila %80 arası indirildiği görünüyor.

Son olarak SGM'yle Polat yönetiminin imzaladığı 2.protokole uyum için stadda 326 (VİP) koltuk ayrıldığı, kulübün bunun için 25,7 milyon TL yükümlülük altına girdiği görünüyor. Hatırlanacağı gibi bu VİP koltuklar, SGM'nin o protokolle istediği gelir payı ve haklardan sadece biri.



9 Ağustos 2015 Pazar

Fenerbahçe'nin elenmesi Galatasaray'a ne kadar kazandırdı? (market pool)

Gazetelerde ve sosyal medyada Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi ön elemelerinde elenmesinin Galatasaray'ın alacağı parayı etkileyip etkilemediği tartışıldı. Bu tartışmalarda katılım primi ile 'market pool' adı altında dağıtılan 'TV gelirleri de karıştırıldı. Katılım (Ayakbastı) ve başarı primleri aynı ülkeden kaç takımın katılıp katılmaması ile ilgili değiller. Market pool ise o ülkenin takımları arasında paylaşılan bir gelir.Yani kaç takımın katılacağı, kulüplerin elde edeceği gelire direk etki ediyor.

Market pool her ülke için değişik yükseklikte. Dağıtılacak para 3er yıllık arayla yapılan yayın ihalelerinde o ülkeden kazanılan parayla orantılı oluyor. Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Ligi yayın hakları aynı anda satışa çıkıyor. Geçmişte Türk takımlarının market pool'dan kazandıkları paralara bakalım;


Tablodan da göründüğü gibi iki ayrı dönem dikkat çekiyor. 2012 yılında yeni bir yayın ihalesi yapıldığı için rakamlar değişti. Bu ihale öncesinde şike soruşturmasının gündemde olduğunu, Fenerbahçe'nin de Şampiyonlar Ligi'nden men edildiğini hatırlatmakta fayda var

2010/11 ve 2011/12 sezonlarında ŞL'de Türkiye'yi temsil eden takımın market pool payından 12,5-13 milyon € arası bir gelir elde ettiği, AL'de Türkıye'yi temsil eden takımlara ise toplamda 6,5-7 milyon € arası bir para paylaştırıldığı görünüyor. Yani Türk takımlarına dağıtılan TV yayın geliri toplamda 19-20 milyon € arası. Paylaşım ise 2:1 oranında. Paranın 3'te 2'sini ŞL'deki takımlara, kalan 3'te 1'lik bölümü ise AL'deki kulüpler arasında paylaştırılmış.

Genelde grup aşamasına kadar kupalarda tek takımımız kaldığı için takımlar arasında paylaşımı karşılaştıramıyoruz ama genelde 2 takım kalırsa market pool payının kabaca bir hesapla 60:40, 3 takımda ise 50:30:20 şeklinde paylaştırıldığını söylebiliriz. Sözkonusu kulübün o kupada kaç maç oynadığı vs. gibi kiterler de değerlendirmeye giriyor.

2012/13 sezonu öncesi yapılan yayın ihalesi sonrasında Türk takımlarına paylaştılıacak toplam rakam 20 milyon €'dan 12 milyon € civarına düşmüş. Şike soruşturmasının getirdiği belirsizlik ve genelde yaşanan ekonomik kriz gelirlerdeki düşüşü belki açıklayabilir fakat paylaşımdaki değişiklik bir hayli ilginç. Daha önce ŞL-AL arasında 2:1 şeklinde paylaştırılan para, yeni yayın ihalesiyle 1:1 yani eşit oranlarda, hatta AL payı daha yüksek olacak şekilde değiştirilmiş. Böylece Fenerbahçe 2012/13 sezonunda AL'de mücadele etmesine rağmen ŞL'deki Galatasaray'dan daha fazla market pool geliri kazanabilmiş (FB: 6,6 mln €; GS: 5,3 mln €). Toplam rakam eskiye göre neredeyse yarı yarıya düşerken yapılan düzenleme ile AL'deki market pool payı geçen ihale dönemine göre artmış, ŞL'deki pay ise %60 oranında azaltılmış. Bunun nedeni yayın ihalesini kazanan kurumun (Doğan TV Holding) verdiği teklif. Galatasaray kulübü bu değişikliği sezon sonu fark edip UEFA nezdinde itiraz etse de sonuç alamadı.

Yani yayın ihalesinde neredeyse yarı yarıya azalan toplam rakamı kabul edip eski paylaşım oranlarına göre bir hesap yaparsak Galatasaray'ın ŞL'ne üst üste tek takım olarak katıldığı 3 sezonda gelir kaybı 6-7 milyon € civarında. Eğer bir önceki ihale anlaşması değişmeden devam ettirilseydi Galatasaray bu 3 sezonda 19 milyon € daha fazla kazanabilirdi.

Peki bu sezon durum nasıl? Bu yıl yeni bir yayın ihalesi yapıldı ve rakamlar yine değişti. Mutlaka paylaşım oranları da değişmiştir. Ancak anlaşma şartları açıklanmadığı için market pool payının ne kadar olduğu konusunda bir bilgi yok. Son 2 ihalenin ortalamasını güncel rakamlar olarak kabul etsek bile Fenerbahçe'nin elenmesi Galatasaray'a ayrıca 5 milyon € gelir kazandırmış olur.