27 Ocak 2014 Pazartesi

BJKAS yeni bir bedelli sermaye artışına mı gidiyor? Kulüp nasıl bu kadar kaynak sağlayabiliyor?

Bilindiği gibi Beşiktaş Sportif A.Ş. (BJKAS) geçen yıl 29 Ocak'ta bedelli sermaya artırım kararı almış, sermayesini 40 milyon TLden 240 milyon TLye çıkarmıştı. BJKAS bedelli başvurusunu Galatasaray Sportif A.Ş.'den (GSRAY) 4 ay sonra yapmıştı. SPK'nın 'varlık devrinden oluşan borç' ve 'fon kullandırılarak oluşan borç' ayrımı yapması dolasıyla GSRAYın bedelli süreci bugüne kadar (15 aydır) devam ediyor. BJKAS ise ilk bedelli işemini Nisan sonunda tamamladı. Son açıklanan finansal raporlarda ilk bedelli başvurusunun yıldönümünde yeni bir bedelli için sinyaller verilmiş.

26 Mayıs 2012 tarihli bir haber (kaynak: Maraton.com.tr http://www.maraton.com.tr/Demirorene-borc-odenecek_168774.html#.T8CwEdV1CQw)
Beşiktaş Kulübü'nün toplam borcunun 482 milyon 295 bin 629 lira olduğu açıklandıSiyah-beyazlı kulübün Ceylan InterContinental Otel'de yapılan olağan Divan Kurulu Toplantısı'nda siyah-beyazlı kulüp ve derneğin toplam borcu açıklandı. Denetleme Kurulu Başkanı Feyyaz Tuncel, kulübün toplam birleştirilmiş borcunun 482 milyon 295 bin 629 lira olduğunu kaydetti.
Eski kulüp başkanı Yıldırım Demirören'e olan borcun toplam 104 milyon 386 bin 762 lira olduğu belirtildi. Demirören'e, 100 milyon liralık 2 yıl içinde 5 eşit taksitte ödemeli senet verildiğini kaydeden Tuncel, senet başlangıç tarihinin 20 Ağustos 2012, son senedin tarihinin ise 20 Ağustos 2014 olduğunu ifade etti. Bu arada, kulübün, eski yöneticilerden Serdal Adalı'ya 9 milyon 828 bin 432 lira, Doğan Küçükemre'ye de 3 milyon 283 bin lira borcu olduğu ifade edildi.

Bu haberdeki bilgiler Divan Kurulu'nda 'Denetleme Kurulu' başkanı tarafından verilmiş, yani doğru varsayabiliriz. Kulüp-şirket konsolide rakamlar mı yoksa sadece kulübün borcu 482 milyon TL mi belli değil ama kulübün sadece yöneticilere olan borçlarına bakarsak bile yüklü bir fatura önümüze çıkıyor. Yıldırım Demirören ve diğer yöneticilere olan borç kulübün borcu, şirket ile alakası yok. Şirket bunu 27 Şubat 2012de yaptığı KAP bildirimi ile bir kez daha teyit etmişti:
Yıldırım Demirören ile Beşiktaş Futbol Yatırımları A.Ş. arasında alacak-borç ilişkisinden doğan bir borç bakiyesi yoktur. Yıldırım Demirören'in şartlı hibe edeceğini bildirdiği alacaklar Şirketimizle ilgili değildir.
Haberde belirtilen 482 milyon TL borcun konsolide borç (yani şirket+kulübün borçlarının toplamı) olduğunu varsayalım. 2011-2012 sezonun 9 aylık finansal raporlarında BJKASnin net alacak-yükümlülük farkı -295 milyon TL civarında. Yani 482 milyon TLyi 'konsolide net yükümlülük' kabul edersek ve şirketin net borcunu bu rakamdan çıkarırsak kulüp tek başına yaklaşık 187 milyon TL yükümlülük altında olması gerek. Mali sıkıntılar yüzünden Beşiktaş JK birçok amatör şubede giderleri minimuma indirme yoluna gitmiş, bazı şubeleri ise geçici olarak kapamayı düşünmüştü. Yine de bu yoklukta kulüp, fazla gelir kalemi olmamasına rağmen şirkete 115 milyon TL kaynak sağlayabilmiş, sonrasında yapılan bedelli sermaye artırımında bu alacağını bedelli payı olarak mahsup etmişti (yani şirketin kulübe olan borcu 'bunu bedellide kulübün ödemesi gereken paraya sayalım' diyerek kapatılmıştı).


Kulüp bu mali güce sahipse neden Yıldırım Demirören ve diğer yöneticilerden 120 milyon TLye yakın borç alma ihtiyacı duydu ve amatör şubelerinde radikal şekilde tasarrufa gitti bilmiyorum ama bedelli işleminden sonra kulübün şirkete temlik sağlayarak destek çıkması ve böylece şirketin kulübe borçlanması devam ediyor:


Yukarıda tabloda görüldüğü gibi kulüp şirkete 2012 başlangıcından itibaren 14 ay içinde  125 milyon TLlik kaynak yaratmış. Kulüp kamuoyunun düşündüğü kadar mali sıkıntı içinde olmasa gerek ki, şubat sonrası şirkete tekrar kaynak sağlamaya başlamış. 30 Kasım itibariyle şirketin kulübe yaklaşık 59 milyon TL borcu var ve kulüp şirkete 71 milyon TLlik temlik vermiş durumda.

Temlik'in anlamı bir hakkın belirli bir süre için gelirleri ile beraber başka bir tarafa devredilmesidir. SPK Beşiktaş JK'ın şirkete temlik yoluyla devrettiği hakkı 'nakit transferi' olarak kabul ediyor. Bu hak finansal raporlarda 'kira geliri' olarak sunuluyor. Finansal raporlarda kulübün hangi mal varlığından yılda 100 milyon TL kira geliri elde edildiği belirtilmemiş (Fulya Süleyman Seba Kompleksi??).
Galatasaray SK bilindiği gibi stat hasılatından kendi payını şirkete devretmişti. SPK bu devri 'varlık devri' olarak sınıflandırıp GSRAYın bedelli başvurusunu geri çevirmişti. Bir tarafta kira geliri diğer tarafta maçlardan sağlanan hasılat yani bir tür kira geliri. SPKnın iki işlemi ayrı kategorilerde değerlendirmesi ve bedelli işleminin 15 aydır gecikmesi GSRAY için olası bir bedellinin yararını büyük ölçüde azalttı. Bunu başka bir yazıda ele alacağız.

Eğer BJKAS ilk bedelli sermaye artırımı oranında bir kaynak yaratmak istiyorsa geçen yılın rakamlarına bakarak bir sonraki başvurunun Mart-Nisan-Mayıs gibi yapılabileceğini tahmin edebiliriz. Tabii bu sadece geçen yılın gelişmelerine göre yapılmış bir tahmindir, fazla ciddiye alınamaz. Şirketin kulübe olan borcu istenilen bedelli oranlarına ulaştığı anda şirket bedelli başvurusunu yapacaktır. Zaten finansal raporlarda da bu yönde bir not düşülmüş.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder