10 Ocak 2014 Cuma

Fenerbahçe Futbol A.Ş. (FENER) finansal durumu - Kasım 2013

Fenerbahçe Futbol A.Ş. (FENER) 9 Ocak'ta 6 aylık mali raporlarını yayınladı. Dilerseniz bu raporlara bir göz atalım ve önemli noktaları çıkarmaya çalışalım.




Yukarıdaki tabloda 2011-2012, 2012-2013 ve 2013-2014 sezonlarının ilk 6 aylık gelir ve gider tablolarını görüyorsunuz. Brüt zarar geçen 2 yıl aynı dönemlerde 500 bin ve 1,5 milyon TL civarındayken bu yıl 28 milyon TLye çıkmış.

Brüt kar/zarar bilet, yayın, reklam, sponsorluk, (Süper lig, Türkiye kupası ve Avrupa kuparlarından gelecek) prim gibi gelirlerin, futbolcu, teknik heyet, menajer, vergi, bonservis, kamp  ücretleri ve amortisman giderleri ile karşılaştırılması ile elde ediliyor.

Amortisman giderleri nedir? Futbolcu transfer edildiğinde ödenen bonservis bilançoda 'Maddi olmayan duran varlıklar' altında kaydediliyor. Sonraki yıllarda kaydedilen miktar sözleşme sürelerine göre eritiliyor. Mesela 'Ahmet' isimli oyuncuyu 3 milyon TL bonservis ile transfer ettiniz. Bu transfer 'Maddi olmayan duran varlıklar' kalemini 3 milyon TL artırır. Sözleşme süresinin 3 yıl olduğunu varsayarsak, her sezon sonunda 'Maddi olmayan duran varlıklar' 1 milyon TL azalır ve 'amortisman giderleri' 1 milyon TL artar. Bunun amacı kadronuzun (veya işyerinizdeki ekipmanın kalitesini) aynı düzeyde tutmak. Sözleşme sonunda yeni kaynak yaratmak zorunda kalmadan yeni oyuncu için kullanabileceğiniz 3 milyon TL olacak. Yani bu amortisman yöntemi ile bir nevi 'para biriktirmiş', kaynak yaratmış oluyorsunuz.

Ne yazık ki önceki yıllara nazaran bu yıl gelir ve giderler ayrıntılı bir şekilde açıklanmamış, bu yüzden gelir kalemlerini birbirleri ile karşılaştıramıyoruz. Ancak toplamda gelirlerin 15 milyon TL azaldığı, giderlerin ise 12,5 milyon TL arttığı görülüyor. Brüt zarar 28 milyon TL civarında,

'Pazarlama, Satış ve dağıtım giderleri' 2 yıl önce 1,3 milyon TL, geçen yıl 'sadece' 160 bin TL, bu yıl ise tekrar artarak 1,2 milyon TL olmuş. 2011 ile 2012 arasındaki farkın nedeni 2011'de 1,2 milyon TLlik danışmanlık giderinin 2012'de olmaması. 2013'de toplam giderin tekrar 2011'deki seviyelere gelmiş olması muhtemelen tekrar bir danışmanlık hizmeti için 1 milyon TLnin üzeinde bir ücret ödendiğini gösteriyor.

'Genel yönetim giderleri'ndeki 3,3 milyon TLlik artışın nedenini ayrıntılı göstergeler yayınlanmadığı için bilemiyoruz. 'Esas faaliyetlerdeki giderler'deki kambiyo zararı büyük oranda dövizdeki kur artışıyla oluşan zararla alakalı.


Gelirlerde toplamda azalma olduğundan bahsetmiştik. Gelir kalemleri ayrıntılarıyla yayınlanmadığı için gelir kalemlerini teker teker karşılaştıramıyoruz. Gelirlerde 'sürekli' olmayan, bonservis, Avrupa kupalarından gelecek gelirler gibi her sezon değişken olabilecek gelirleri çıkarıp 'sürekli' kabul edilebilecek gelirlere bakalım. Bu açıdan bakarsak gelirlerde azalma olmadığını, giderlerin gelir düzeyine, daha doğrusu bu sezon olmayacak Avrupa kupası gelirleri ve daha az olacak bonservis gelirlerine, göre ayarlanmadığı için 52 milyon TL zarar yapıldığı görülecektir. Giderlerin ani ve beklenmedik gelişmelere karşı anında revize edilemeyeceği kabul edilebilir ama Avrupa kupasına katılamama cezası beklenmedik bir ceza değildi ve giderlerin düşürülmesi bir yana, daha da arttığını görüyoruz.




Zararı artıran başka bir etken de döviz kurunda yaşanan kur artışı olmuş. Rapor Euro=2,42 TL kabul edilerek hazırlanmış. Bugün ise Euro= 2,95 TL civarında. Yani bir sonraki raporda kambiyo (kur) zararı daha yüksek olacaktır. Yukarıda rapordan kur riski ile ilgili bölümden bir alıntı var. Doların % 10luk artışı şirkete 24,7 milyon TL ek maliyet getirdiğinden bahsediyor. Bu hesaba (yukarıdaki yazıdan öyle anlıyorum) futbolcular için yabancı para olarak ödenecek bonservis ücretleri dahil değil. Buradan da 9 milyon TL ek zarar çıkacağını hesaplarsak % 10luk kur artışının şirkete zararı yaklaşık 34 milyon TL olacaktır. Güncel kur ile raporda kullanılan kur arasındaki fark % 20. Bu durum giderlerinin çoğu döviz ödemeli olmasına rağmen kur riskine önlem almayan diğer sportif şirketler için de geçerli. Halbuki önlem alınsaydı şirketler bu gereksiz kur zararını yapmak zorunda kalmayacaklardı, en azından zarar hafifletilmiş olacaktı.




Yukarıdaki tablodan üst düzey yöneticilere sağlanan faydaların geçen yıl 90 bin TLden bu yıl 500 bin TLye çıktığı anlaşılıyor.

Bu zarar elbette yükümlülükler kısmına da etki ediyor. 'Finansal yükümlülükler''de banka kredilerinin Kasım 2012'ye göre 110 milyon TL arttığı ve Kasım 2013 itibariyle 167,5 milyon TLye ulaştığı görülüyor. Aynı dönemde kulübün şirkete olan borcu 119 milyon TLden 207 milyon TLye  yaklaşık 90 milyon TL arttığı için yeni alınan banka kredilerin büyük oranda kulübün finansmanı için kullanıldığını söyleyebiliriz. Kulübün borcu TL üzerinden takip edildiği için ve banka kredileri dolar olarak alındığı için bu finansmanın kur riskini tamamen şirket üstlenmiş durumda. Kulüp bu borcu Fenerium devri ile kapatmak istiyor. Borsa İstanbul yönetim kurulu daha önce şirkete bu borcun 30 Kasım mali raporlarında kapatılıp kapatılmayacağını takip edeceğini bildirmiş, SPK ise Fenerbahçe Futbol A.Ş. yönetim kurulundan bu konu ile ilgili savunma istemişti. Benim bu konu ile ilgili yorumum 'Fenerium'un gelirleri kime ait ve değeri ne kadar?' başlıklı kayıtta mevcut. Raporda bu konu ile ilgili bir bölüm yer almış.



Banka kredilerine karşılık şirket toplam 84,6 milyon TL değerinde temlik göstermiş durumda. Eğer kulüp şirket lehine temlik, rehin veya ipotek almamışsa (bu raporda belirtilmemiş) şirketin diğer sportif şirketlere göre RTİ (rehin, temlik ve ipotek) oranı çok düşük.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder