4 Ekim 2014 Cumartesi

2013-2014 sezonu sonunda GSRAY'ın finansal durumu, son 12 ayın finansal performansı - 1

GSRAY'ın finansal raporları UEFA tarafından verilen 'financial fair play' (FFP) cezaları ve kongre öncesi medyada yer alan haberler nedeniyle ayrı bir önem taşıyorlar. (  UEFA finansal fair play kuralı (FFP) ) Bu bağlamda çok da başarılı olunmamış bir sezon sonrası sözleşmeleri devam eden futbolcuların ücretlerinde yapılan zamları mantıklı bulduğumu iddia edemem ( Yazı; Burak Yılmaz, Selçuk İnan ve Fernando Muslera ile yapılan yeni sözleşmelerin Galatasaray'a maliyeti ),

İlk olarak satış gelirlerine bakabiliriz;


Yayın gelirlerinde aynı oranda bir artış FENER yıllık finansal raporlarında da dikkatimizi çekmişti. TFF ya kulüplere ödenen payı ya da yayın gelirlerini artırmış olmalı. Günlük stad hasılatında da 3'te bir oranında bir artış var. 'Reklam gelirleri' geçen yıla göre azalmış olsa da sponsorluk gelirlerindeki artış bu düşüşü karşılamış. Toplamda bu iki benzer gelir kalemi 5,5 milyon TL artmış. 'İsim hakkı gelirleri' GSRAY'da diğer sportif şirketlere göre çok yüksek. Bunun nedeni pek açık değil. Bu gelir kalemi şirket birleşmesinden itibaren her yıl %50 ila %100 oranı arasında artarken geçen sezon bu artış 'sadece' %17'de (42,4 milyon TL) kalmış. Yine de FENER'in 15 milyon TL'lik, BJKAS'nin 10 milyon TL'lik İsim hakkı gelirlerine nazaran büyük ve önemli bir gelir kalemi. Her ne kadar raporda bu gelirin 17,5 milyon TL'sinin kulüpten temin edildiği yazılsa da bütün sportif şirketlerde bu gelirlerin nereden kaynaklandığı daha net açıklanırsa karşılaştırmak (ve sportif şirketler arasındaki farkı anlamak) daha kolay olabilir. Diğer gelir kalemlerinde önemli bir değişiklik yok. UEFA Şampiyonlar Ligi'nden geçen sezon olduğu gibi bu sezon da yaklaşık 58 milyon TL gelir elde edilmiş. Toplamda 'Satış Gelirleri' 27 milyon TL artmış. Gelirlerden sonra bir de giderlere göz atalım;


Giderlerde ilk göze batan gelişme tabii ki futbolcu ücretlerindeki 40 milyon TL'lik, teknik kadro ücretlerinde ise 10 milyon TL'lik gider artışı. 2012-2013 sezonu sonunda 2 yıl üst üste şampiyon olmuş bir kadrodan bahsettiğimiz düşünülürse bu toplam 50 milyon TL'lik artışın ne kadar gerekli ve zaruri olduğu tartışılır. Kadro değeri arttığı için bu varlığın yıpranma payına işaret eden amortisman giderleri (bonservislerin yıllara dağılımı) %40 oranında artmış. Hem kadronun 'zenginleşmesi' hem de oyunculara sunulan imkanların artması dolasıyla futbol takımı ile ilgili diğer gider kalemleri (kamp, spor malzemeleri, sosyal, sağlık ve sigorta giderleri) geçen yıla göre toplam 10,5 milyon TL artmış. Taraftarlar da bu gelişmeye uyum sağlayıp TFF tarafından verilen cezaların %127 oranında artıp 3,8 milyon TL'ye ulaşmasında pay sahibi olmuşlar.

Giderler tablosunda 'diğer giderler' altında toplanan 13,5 milyon TLnin ne olduğu hakkında bir bilgi verilmemiş. Bonservis giderleri bu giderler içinde yer alıyor olabilir ama bonservis giderlerini ayrı bir gider kaleminde kaydeden FENER şirketinde de 'diğer giderler' altında 13,8 milyon TL muhasebeleştirilmişti. SPK bu gider kalemi hakkında daha fazla bilgiye gerek olup olmadığını bence tekrar tartışmaya açmalı. 'Diğer giderler'de pek bir bilgi elde edemesek de 'güvenlikçilerin' düşünüldüğü kadar kötü kazanmadıklarını öğreniyoruz. Zira 2013-2014 sezonunda 'güvenlik hizmetleri' için 4,4 milyon TL ödenmiş.

'Personel giderleri' dikkat çeken bir başka gider kalemi. Burada %65'lik artış söz konusu. Danışmanlık giderleri ile birleştirilirse geçen yıla göre 5,5 milyon TL fazla para harcanılmış. 'Satış Giderleri'nin toplamda geçen yıla göre 86 milyon TL arttığını görüyoruz.


Bu gelişmeler sonucu brüt zarar (futbolla ilgili olağan gelir giderler dengesi) geçen yıla göre 60 milyon TL yükselmiş. UEFA FFP kriterlerinin her geçen gün biraz daha önem kazandığı bir ortamda bu zarar artışı tehlikeli. Çünkü gelir gider dengesindeki farkı küçültmek, büyültmekten çok daha zordur.

Az önce artan personel giderlerinden bahsetmiştik. Danışmanlık ücretlerini de hesaba katarsak 'satışların maliyeti'nde bu sezon 18,5 milyon TL personel gideri olmuş. Bu rakam geçen yıl 12,7 milyon TL civarındaydı. 'Genel yönetim giderleri'ndeki personel ve danışmanlık giderlerini de bu hesaba eklersek 2013-2014 sezonunda toplam 32 milyon TL personel gideri yaşanmış. Geçen yıl bu rakam 21 milyon TL'de kalmıştı. Yani 11 milyon TL - %50 oranında artış sağlanmış.


Bu giderlere 'üst düzey yöneticilere sağlanan faydalar'daki %80 oranndaki artış da dahil. Üst düzey yöneticilerin şirkete maliyeti 4 milyon TL'yi bulmuş. Personel giderleri bu şekilde artmışken çalışan 'diğer' personel (yani futbolcu, teknik kadro, sağlık ekibi harici çalışanların) sayısı 280den 118e düşmüş. Ya şirket yönetimi personel sayısını azaltmaya çalışırken yüklü tazminatlar ödemek zorunda kaldı ve bu yıllık giderleri artırdı veya şirket maliyeti düşük ama sayısı fazla personel yerine az sayıda ama maliyetli personel tercih ediyor. İlk ihtımal gerçekse gelecek yıllarda (yeni yönetimler personel sayısını yine artırmaz ise) personel giderleri belirgin oranda düşecektir.


'Esas Faaliyetler'de kur farkından oluşan zararlar ve ayrılan karşılıklar bulunuyor. 'Ayrılan karşılıklar' altında Abdul Kader Keita transferi yüzünden Olimpic Lyon'a ödenmesi gereken 2,8 milyon TL var. Her ne kadar CAS'a başvurulmuş olunsa da FİFA nezdinde haksız bulunulduğu için bu karşılık ayrılmak zorunda kalınmış. Ayrıca Orduspor'dan Stancu transferi nedeniyle açık olan 6,1 milyon TL'lik alacak Orduspor'un finansal sıkıntıları yüzünden 'şüpheli alacak' olarak sınıflandırılıp karşılık giderlerine eklenmiş.

Bu son finansal raporlarda yeni bir bölüm açılmış; 'Yatırım faaliyetlerinden gelir ve giderler', Daha önce 'Esas faaliyetlerden diğer giderler' altında kaydedilen 'futbolcu satış karı/zararı' artık ayrı bir bölüm altında muhasebeleştiriliyor. 'Futbolcu satış zararı' nasıl oluşabilir? Bir örnekle açıklamaya çalışalım; Bir oyuncu 6 milyon TL bonservis ile transfer edilirse 'maddi olmayan duran varlıklar' 6 milyon TL değer kazanır. Anlaşma mesela 3 yıllık ise her geçen yıl 2 milyon TL 'amortisman giderleri' oluşur ve maddi olmayan duran varlıklar 2 milyon TL azalır. yani bir yıl sonra bu oyuncu bilançoda 4 milyon TL ile yer alır. Eğer oyuncu bu süre zarfında 4 milyon TL'nin altında bir bonservis ile transfer olursa aradaki fark 'futbolcu satış zararı' altında kaydedilir. Bir anlamda şirket 'futbolcu yatırımı'ndan zarar etmiş olur.

Şimdiye kadar konu ettiğimiz gelir ve giderlerde bir eksik dikkatinizi çekmiştir muhakkak; ürün satışları...Şirket ürün satışlarının yapıldığı GS Mağazacılık A.Ş.nin %50,10 oranındaki payını 90,2 milyon TLye kulübe sattı. Şirket artık 'hakim ortak' olmadığı için de ürün satışları gelir ve giderleri bilançolarda görünmüyor. Gelecekteki raporlarda 'sadece' GS Mağazacılık A.Ş.'nin özkaynaklarının değerlenip değerlenmediğini öğreneceğiz. GS Mağazacılık kar yaparsa GSRAY (GS Sportif A.Ş.) şirketi de pay oranına göre gelir kaydedebilecek..Satış bedeliyle net varlık değeri arasındaki fark şirketin gelir ve gider tablosunda 'bağlı ortaklık satış karı' altında kaydedilmiş ve dönem zararını 'hafifletmiş'.Zira bu satış işlemi olmasaydı dönem zararı 87 milyon TL daha yüksek olabilirdi.


'Esas faaliyet zararı' 141,4 milyon TL iken (geçen sezon 59,4 milyon TL'di), satış işlemi yardımıyla 'finansman öncesi faaliyet zararı' 55 milyon TL'de kalmış (geçen sezon 64,5 milyon TL). Finsansman giderlerinde ise tahsisli sermaye artırımı sonrası şirketin kulübe ödediği faiz giderinden kurtulduğu görünüyor. Yeni alınan krediler faiz giderlerini 12 milyon TL civarında artırmış.


Dövizin değer kazanmasının şirkete büyük zarar verdiği anlaşılıyor. Sadece finansman giderlerinde 30,5 milyon TL kur farkı zararı var. Esas faaliyetlerdeki 8,8 milyon TL'lik kur farkı gideri ile birlikte 39,3 milyon TL'lik kur farkı yönetimin zamanında alacağı bir önlem ile engellenebilirdi. Yönetim geç de olsa kredi yapısını kur riskine karşı düzenledi. Bunu bir sonraki yazıda ele alacağız.


Esas faaliyetler, yatırım faaliyetleri ve finansman faaliyetleri sonrası zarar 114 milyon TL'ye ulaşmış durumda (geçen sezon 110 milyon TL). 'Durdurulan faaliyetler' ile kastedilen ürün satışları. Geçen sezon ürün satışlarından 10,5 milyon kar elde edilmişken bu sezon 3,5 milyon TL zarar edilmiş. Bu gelir gider kalemi ürün satışları artık GSRAY kontrolünde olmadığı için olmayacak. Oradaki gelişmeler şirketin pay oranına göre 'Özkaynak yöntemiyle değerlenen yatırımlar' altında takip edilecek.

Şirketin 2013-2014 sezonundaki dönem zararı 117,5 milyon TL. Geçen yıl zarar 100 milyon TL civarındaydı. GS Mağazacılık'ın satışı ile 87 milyon TL kar sağlanmış olsa bile zarar 17,5 milyon TL artmış. 2013-2014 sezonunda gerçekleşen tahsisli sermaye artırımı ile kulübün şirkete dahil ettiği 172,5 milyon TL'lik fon gerçekleşen zarar yüzünden şirketin özkaynaklarının artıya geçmesine yetmemiş. Geçen sezon sonu eksi 70,5 milyon TL'de olan özkaynaklar, 172,5 milyon TL'lik fon girişi ile artı 102 milyon TL'ye ulaşsa da 2013-2014 yapılan 117,5 milyon TL'lik zarar özkaynakların tekrar eksi 15,5 milyon TL'ye düşmesini sağlamış.

Yazının ikinci bölümünde GSRAY şirketinin borç yapısını inceleyeceğiz.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder